Lale ile aci gercekler mutlu düslere, pasli demirler parlak
gümüslere, yavuz bakislar tatli gülüslere döner birden; lale ile
ugruna can verilecek bir sevgili yasar icimde. Lale, bagima tac
ve ben ona muhtac.
Kapa gözlerini ve dinle saki, bir Istanbul lalesinin cigliklarim
duyuyor musun?.. Istanbul'a cikmayan bir lale yolu, lalece
cikmayan bir Istanbul kadar kayiptir, yitiktir. Rüzgarlari toplayan
hüzünler asklar yoksa Istanbul bahcelerinde ve bir kabir basinda isiklar yas tutar gibi lale/er aglar seher vakitlerinde.
Uyan saki, lale devrindeyiz!
Rüya gibi bir Istanbul, ülkeler arasi entrikalara yol acmis bir cicek, zengin cagrisimli bir Osmanli tarihi, hep merak edilen saray ve aristokrasi, isyana kadar varan taskinliklariyla fakir halk, sinir tanimayan bir eglence ve zevk dünyasi, bütün bunlarin arasinda derin bir ask hikayesi ve korkunc bir cinayet... Nefes nefese bir kovalamaca, heyecanli bir macera... Yine Iskender Pala'nin usta kaleminden...
