Bir cagi kapayip baska bir cag acan Istanbulun fethi, imparatorluklarin ve insanlarin kaderinde farkli yankilar buldu. Zafer ve yenilgi kutuplarinda birbirine zit öyküler tarihin o unutulmaz aninda bulustu. Kusatma ve fetih, sadece siyasi manevralar, mezhep catismalari, askeri hazirliklar ve carpisma degil, ayni zamanda sultanlarin, imparatorlarin, pasalarin ve askerlerin sahsi öyküsü anlamina geliyordu.
Stratejik bir deha ve olaganüstü bir komutan olan, ayni zamanda yedi dil konusup dönemin alimlerinin terbiyesinden gecen, Avni mahlasiyla siirler yazan II. Mehmed, sultan ve fatih olmanin ötesinde ic hesaplasmalari, tereddütleri, duygusalliklari olan yirmi bir yasinda bir gencti.
Kusatma 1453 romani, dünya tarihini degistiren Istanbulun fethinin ve fatihinin öyküsünü sürükleyici bir kurgu ve zengin tarihsel verilerle anlatiyor.
***
Konstantiniyye sehri ile sinirli hale gelen Dogu Roma Imparatorlugunun caresizligi, Latin istilasinin Bizans halkinda biraktigi nefret ve bezginlik, gökten inecek Meryemin sehri koruyacagi efsaneleriyle kendilerini avutan insanlar ve düsmanin hayal bile edemeyecegi donanmalara sahip genc sultan
Okay Tiryakioglunun kaleminden, tarihin orta yerine saplanmis bir kilic gibi duran muhtesem kusatmayi soluk soluga okuyacaksiniz.
Bu kusatma basarisiz olursa eger, muhaliflerinin babana gösterdikleri hosgörüyü sana göstermeyeceklerini seziyorsun. Kaybedecegin itibar kaybiyla tahtinda uzun süre oturamayacaginin hesabini yapmaya basliyorsun. Böyle umutsuzluga kapildigin zamanlarda Peygamberin, Kostantiniyye, bir gün feth olunacaktir. Onu fetheden asker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandir hadisini hatirliyor, o komutanin sen olabilecegine dair muhtesem hayallere kapiliyorsun. Yüreginde müthis bir güc buluyorsun o anlarda. Iste simdi yine durmus, terli bedenin soguk odanin icinde süratle sogurken, üzerini giyinmen icin seni uyaran hizmetkarlarini duymuyorsun bile. Sonra savas planlari ve yeni bastan cizdirip durdugun haritalarin üzerinde tekrar ince hesaplara gömülüyorsun
