Avusturyali yazar Thomas Bernhard, evinizdeki tatil sabahi ile yasamin zoraki durumlarindaki tatil sabahlari arasindaki farki bir tek cümleyle özetliyor. Zoraki yasam duraklarindaki sabahlari tüm rüyalarin ayni saatte bittigi yerler olarak tanimliyor. Yatili okullarda aniden yanan ciplak isiklarla... Askerde kalk kogus bagirtisiyla... Hastanelerde erken kahvaltilarla...
Kirik Düsler Ülkesi, gectigimiz yillarda hemen hemen hepimizin yasadigi hayal kirikliklarinin ülkesidir. Türkiye yasami kendisi adina koca bir hapishaneye cevirmeyi basarmistir. Burada basiniza öyle isler gelir ki, bunun etkilerinden kendisini kurtarabilen cikmamistir. Bu yüzden burada herkesin uykusu ayni anda bölünür ve bütün rüyalar ayni anda biter. Bernhardin isaret ettigi zoraki yasam duraklari öyle coktur ki Kirik Düsler Ülkesinde, disarida artik bilgi toplumunu kurmus Avrupalilarin düs gücleri bunu ancak mizah sayfalarina yerlestirir. Kirik Düsler Ülkesi, Mehmet Altanin 1992 yazilarindan secmeleri iceriyor.