Namaz; fiili bir dua ve niyaz, eyleme dönüsmüs bir tevhid, Allah huzurunda husu ve hudu dolu bir boyun egis ve Allahin düsmanlarina karsi nefret dolu bir kiyam vebaskaldiridir
Namaz, sürekli bir yücelis ve yükselistir Münkerden Marufa, kötülüklerden iyiliklere, zulumattan nura, tekebbürden tezellüle, dünyevilikten uhrevilige, nefsin ve Seytanin esaretinden ilahi hürriyete dogru bir yücelis, bir gecis ve bir inkilabtir.
Namaz kilan bir Mümin, bir bakima günde bes kez muharebe meydanina cikmakta ve Allahu ekber sloganini dilinden düsürmeyerek nefsiyle ve Seytanla kiyasiya savasmaktadir. Zaten; ilahlastirilmaya meyyal olan nefisleri ayaklar altina almadan, putlastirilan dünyaya ve onun nimetlerine karsi ahreti tercih etmeden, seytanin ve onu askerlerine kin duymadan, Allahin disinda ilahlik ve rablik iddia eden bütün otoriteleri reddetmeden kilinan namaz beyhudedir. Yalnizca Allaha ibadet edecegine ve yalnizca Ondan yardim dileyecegine dair söz verdigi halde; sahte ilahlara kullukta bulunmaya, onlara alkis tutmaya devam eden, Allahin disindaki fani varliklardan medet bekleyen kimse, havanda su dövüyor demektir.