Kim, tarihte Hz. Ömerin yasadigi gibi hayat süren, yamali elbise giyen, dul kadinlarin evine kendi sirtinda su tasiyan, ciplak dösemenin üzerinde uyuyan, carsilarda halkin arasinda dolasan ve gittigi yerlere korumasiz gidebilen, develeri kendi eliyle kasagilayan; hamal, hizmetci ve tesrifatci nedir bilmeyen bir hükümdar gösterebilir O, bütün bunlarla öylesine bir husu telkin etmistir ki, adini duydugu zaman Arabistan ve Iran titremis, yüzünü döndügü tarafta yeryüzü sarsilmistir. Iskender ve Timurdan dehset duyuluyordu, cünkü bunlarin her biri bir yere giderken, kendilerini korumalari icin yanlarinda otuz bin muhafiz götürürlerdi. Ancak Ömer Suriyeye gittigi zaman, beraberinde bindigi deveden baska kimse yoktu. Fakat, yine de dünyanin agirlik merkezinin hareket halinde oldugunu en uzak diyarlar bile bilmekteydi.