Medeniyetler Savasi, her seyden önce, icinde yasadigimiz cagin kendine özgü yanlarini nasil anlamamiz gerektigine dair bir aciklama modeli sunmaktadir bize. Tipki yasadigimiz gercekligi tarihin son bulmus oldugunun göstergeleri istikametinde okuyan Tarihin Sonu tezi gibi. Ama daha önemlisi bu kez, tipki ayni gercekligi modernizmin krizi, modernizmin sonu, gec kapitalizmin daha bir radikallesmesi, düsünümsel modernligin basat olmasi seklinde tanimlamaya girisen aciklama cevrelerinin esliginde düsünülmesi gereken bir cerceve gibidir. Huntingonun aciklama modelinin, sosyolojik bir analize medeniyet kavramini konu etmekle sosyolojik teamüllere aykiri davrandigi söylenebilir. Sosyolojik uylasimlarda sinirlari kesin kesin hatlarla cizilemeyen muglak bir deyim olarak karsilanmis olan medeniyet kavramina odaklanmanin muglak bir deyim olarak karsilanmis olan medeniyet kavramina odaklanmanin neredeyse zorunlu olarak ihmal etmek zorunda oldugu bir cok boyut vardir. Örnegin Huntington, siniflarin varligini ve bunlarin ekonomik hayatta olusturduklari gerilimleri ve bunlarin kimi zaman medeniyetler üstü tesekküllerini görmezden gelmektedir.