Toplumcu-gercekci yaklasimdan imgeci söyleme; gerceklerden gerceküstücülüge; yapi-bozuculuktan post-modernizme kadar, önemli felsef ve edeb kuramlar, Süreyanin siirlerinde yasama alani bulmustur. Bu tespitlerin Süreyanin siirini anlamada zorlastirici unsurlar olarak karsimiza ciktigini söyleyebilirim. Siir cevirisi konusunda da ciddi calismalari bulunan Cemal Süreya, genis Fransizca bilgisi ve kültürü ile kaynak ve hedef dilde modern siirin edeb ve teorik yansimalarini yakindan inceleme firsati elde etmistir. Kazanim ve tecrübelerini siirlerine, siirinin dokusundaki erotik ve pornografik noktalara, Ilahi yasaklar karsisinda kendini özgür duyumsama sayilabilecek uygulamalarla aktarmistir. Zaman zaman bilinc katmanindan bilincaltina inerek, siir evreninin anlam ve imge potansiyelini artirmistir. Onun imgelerine, siirindeki iki konuya, erotizm ve pornografiye okurun rahatca sizamayacagi bir kapi aralama olarak bakilabilecegini söyleyebilirim. Okur onu, sanki siirine hakim olan bu iki noktayi yakalayabilmek icin okumaktadir.