Kamuoyu onu ilk kez 1966da tanidi. Corumlu elli dört belediye iscisi, yalinayak yürüyerek Corumdan Istanbula gelmis, sonra da 31 Agustos 1966 Carsamba günü, Türk-Is yöneticilerini kinamak amaciyla Taksim Meydaninda eylem yapmisti. On dokuz yasinda, TIP Üsküdar Ilce Sekreteri olarak katildigi eylemde gözaltina alinmisti Deniz. Idam edildigi 6 Mayis 1972 Cumartesi gününe kadar, sayisiz kez gözaltina alinip tutuklanacakti.
O, yirmi bes yillik yasamini; kacak oldugu anlar da dahil, adaletsizlige, sömürüye karsi mücadele etmekle gecirdi. Yaptigi eylemlerle ve daragacinda ölümsüzlesen ismiyle, konuk olmadigi ev kalmamisti. Herkes onu cok sevdi. Aileler dogan cocuklarina onun ismini verdi.
Deniz, bir bakiyorsunuz üniversite reformu icin isgal baslatiyor, bir bakiyorsunuz politik iktidari Atatürke sikayet etmek amaciyla Samsun-Ankara yürüyüsünde; bir bakiyorsunuz bir panelde
sosyalizmin sorunlarini tartisiyor, bir bakiyorsunuz ABD Büyükelcisi Komeri kinama eyleminde gözaltina alinmis... Beyazit Meydaninda polisle catisan da o, Filistine gerilla egitimi almaya giden de; Ho Chi Minhi anma toplantisinda konusmaci, ABD Büyükelciligi önünde nöbet tutan iki polise ates acarak yaralayan eylemci, dört ABDli askeri arkadaslariyla kaciran bir militan... Evet, Sarkislada silahli catisma sonunda yakalanan da, tutukluyken 1961 Anayasasinin degistirilmesini kinamak amaciyla aclik grevine giden de o...
Her olayda ismi geciyor. Tanisin tanimasin herkes onun hakkinda bir seyler anlatiyor. Bu nedenle, kamuoyu onu yasarken bir efsane haline getiriyor, idam edildiginde öldügüne uzun süre inanamiyor.
Bugün, Deniz Gezmis posterleri, antiemperyalist gösterilerin vazgecilmez görüntülerinden biri... Devrimci gencler, onun fotografinin basildigi tisörtleri giyiyor.
Denizler cogaliyor, okyanus oluyor.
