Kadim bir mozaigin parcalari gibi ic ice, dogudan yükselen mistik bir sarki gibi iclice, hic bitmesin bu yol, Lazkiyeye, Palmiraya aksin, Beyruta aksin, Diyar-i Sama atsin bizi, kaybolup duralim o kayip hazineleri arayarak. ... Neler gömülü sisli kalbine, Arsuzdan Altinözüne, Yayladagindan Belene uzun bir sahitlik; bir zamanlar Sark Kralicesinin sevincleri, gözyaslari, sifreli bakislari, gizemli edalari... ... Bugün de oldugu gibi yüzlerce kez Aside bogulmak istendi insanlik,
kötülügün tanrilari üstüne cöküp boynuna kement vurmak istedi. Asinin, solugu kesilse de zaman zaman, tanik olduklari karsisinda utanctan egse de basini, kolay teslim olmak, ehlilesmek yok onun kitabinda.

- Hakan Mertcan

Kadim ismiyle Antakya diye anmak, Hataya yapistirilan, biraz yavanlasmis mozaik mecazinin arkasindaki gercek kültürel zenginligi anlamaya dogru atilan ilk adim olabilir. Bu derleme buna niyetleniyor. Iskender devrine, Bizansa uzanan tarihin izinde; Arap-Hiristiyanlar, Yahudiler, Ermeniler, Cerkesler, Türkmenler, Domlara yurtluk eden; Arap Aleviliginin canli bir merkezi olmak yaninda reenkarnasyon gibi farkli ruhani inanislarin serpildigi bu diyarin sofrasina davet ediyor bizi. Ayni zamanda, düz anlamiyla sofrasini da tanitarak Antakyanin, mimarisini, zanaatini, sanatini, gündelik hayatini, sporunu da tanitarak. Hakan Mertcanin hazirladigi derleme, zengin icerigiyle sundugu bilgiden öte, bir memlekete, bir diyara duyulan askin numunesi...

Mehmet Ates, Süheyl Budak, Baris Can, Sule Can, Alim Koray Cengiz, Cem Dogan, Cigdem Duman, Levent Duman, M. Kemal Ersöz, Gökhan Evecen, Yelda Güzel, Berna Ileri, Müslüm Kabadayi, Hakan Mertcan, Sonyel Oflazoglu, Ender Özbay, Murat Özdan, Cevdet Rende, Meral Seker, Tevfik Usluoglu, Leyla Uyar ve Cihan Yükselin katkilariyla...