Alevilik Anadolunun toplumsal bir gercegidir. Tarihin belirli dönemlerinde Kizilbas, Bektasi, Alevi gibi farkli isimlerle adlandirilmislardir. Kizilbas kelimesi ne yazik ki bu topraklarin öz evlatlarina hakaret etmek onlari asagilamak amaciyla bazi kesimlerce bugün de kullanilmaktadir. Fakat son dönemde yapilan calismalarla ortaya konulan bilgi ve belgeler, Aleviligin Türk kimligine bir direnc noktasini teskil ettiginin anlasilmasi, Siyasi Islamcilarin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilkelerini ortadan kaldirma girisimlerinin hizlanmasiyla ortaya cikan laiklik vurgulu dayanisma ruhunun gelismesi gibi nedenlerle Kizilbas teriminin olumsuz anlasilmasi ve yorumlanmasi giderek düzelmektedir.
Alevilik cografyasi icinde ve disindaki fikir ve sosyal yasayislardan etkilenmis, kendisini her zaman yenilenmis degerlerine ve ögelerine sadik kalmistir. Etnik ve dini farki degil, inanci yasama bicimini öne almis bir inanctir. Cagimizda toplumlarin farkli ianclari ayrilik nedeni degil bütünün zenginligi olarak degerlendirilmelidir.