Alper Bilgili bu calismasinda, bilimin dogasini, amaclarini ve mesru sinirlarini Richard Dawkins, Sam Harris ve bilhassa yeni-ateizmin Türkiyedeki en önemli temsilcisi olan Celal Sengörün bilim anlayislari üzerinden tartismayi hedeflemektedir. Dünyanin pek cok yerinde oldugu gibi ülkemizde de genis bir okur kitlesine sahip olan yeni-ateist düsünürler, metafizik ve ideolojik kaygilarla doga bilimlerinin amacini ve sinirlarini yanlis bir sekilde tasvir etmekte, doga bilimlerinden toplumsal meseleler de dahil olmak üzere her konuda rehberlik yapmasini beklemekte, doga bilimleri disinda kalan bilgi türlerini kücümsemekte hatta gayrimesru ilan etmekte, bilimi özcü bir yaklasimla dinin tam karsisina yerlestirmekte, bilim ve din arasinda kurduklari bu dikotominin bir sonucu olarak sekülerlesmeyi hizlandirici sosyal politika taleplerinde bulunmaktadirlar. Sonucta, yeni-ateist düsünürler, okurlarini bilimin niteligi ve isleyisi konusunda yanlis bilgilendirmekte, daha da vahimi, bilimi metafizik ve ideolojik pozisyonlarinin sözcüsü olmaya zorlayarak bilimin toplum nezdindeki itibarini zedelemektedirler. Yeni-ateist düsünürlerin, bilime ve bilhassa bilim-din iliskisine dair iddialarinin sosyoloji ve felsefenin sundugu teorik araclarla degerlendirildigi, bilimin ideolojik kaygilarla aracsallastirildiginin tarihsel verilerle gösterildigi bu kapsamli ve nitelikli calismanin, Türkce literatürde önemli bir acigi kapatacagi rahatlikla söylenebilir.