Seherdeki hikayeler, heveskar isi degil insana ve yasama duyulan derin sevginin ince bir mizahla harmanladigi has yazar isi metinler. Karsimizda, tutsaklik günlerinde vakit doldurmak icin yazan biri degil, bugüne kadar ortaya cikmamis, okura ulasmamis bir edebiyatci var.
Demirtasin hikayelerini okuyunca, keske halkina, ülkesine, dünyaya karsi duydugu sorumluluk agir basmasaydi da yazar olsaydi diye hayiflandim. Sonra, edebiyat-sanat damarimin bencilliginden utandim o zaman, edebiyat bir yazar kazanacak ama Türkiye Demirtas kalibresinde bir siyasetciden, gelecegin önemli bir liderinden, baris ve özgürlük umudundan yoksun kalacakti.
- Oya Baydar
-
Siyaset ve sanat disiplinleri birbirine benzemez. Siyaset; dogru zamanda siyasi acidan dogru olani söylemek ve gercek düsünceleri saklamak ilkesine sahipken, sanatci deyim yerindeyse yüregini kaziyarak en gizli duygularini, en büyük kitleyle paylasmaya kosullanmistir. Bu acidan Selahattin Demirtasin degerli öykülerini özel bir yere koymamiz gerekir diye düsünüyorum. Acilar karsisinda duyarli bir yüregin cigligini yansitan bu öyküler, siyasetten cok daha derin bir insani damara dokunuyor.
Kitabin özenli ve akici bir Türkceyle yazilmis olmasi, hem estetik hem de toplumsal acidan ayrica övgüye deger. Bu ülkedeki herkesi birlestirecek olan ortak payda sanatin büyülü yaraticiliginda gizli. Cünkü sanat, vicdanin dilidir. Selahattin Demirtas da bu dili konusuyor.
- Zülfü Livaneli
-Die Geschichten in Seher wird sie wahrscheinlich nicht begeistern, die Schriften sind eher für Menschen, die eine tiefe Zuneigung zur Liebe und zum Leben mit einem subtilen Humor verbinden. Dieser Schriftsteller, der seine Zeit in Gefangenschaft sinnvoll und bisher keine Texte veröffentlicht und auch sein Publikum nicht erreicht hat