Türkceye ilk kez Latince özgün metinden cevrilen Bati Felsefesinin sarsilmaz klasigi Spinozanin Ethicasi, ele aldigi Tanri, Insan, Zihin, Beden, Akil, Duygular, Özgürlük gibi derin felsefi konulara matematiksel bir düsünme yöntemiyle ve mantik kurallari cercevesinde yanit arayan, özgün bir üslupla kaleme alinmis, zorlu, carpici ve kiskirtici bir eserdir. Tanimlarla, aciklamalarla, önermelerle, önerme sonuclariyla, kanitlamalarla ve notlarla örülü icerigi, insanin bu eseri cogu felsefe kitabindan ayri bir rafa yerlestirmesini, zihninin en acik ve en berrak aninda o raftan alip okumaya baslamasini, hatta bütün kitabi bitirdikten sonra tekrar basa dönüp bu kez daha ayrintili bir bakis acisiyla okumasini gerektirir. Bu yüzden belki de ancak Spinozayla karsilikli oturup konusarak, tartisarak, dura dura, sindire sindire okununca kavranabilecektir. O vakit görülecektir ki, aslinda Ethicanin o yogun mantik örgüsü icine gizledigi tek bir hedefi vardir insan aklini varligin en üst bilgisine erisecek kivama getirmek ve bu sekilde insana sonsuz bir mutluluk yasatmak...