Ali ilk görüste asik olmustur. Onunla sonsuza dek mutlu olma hayalleri kurarken kendini bir anda issiz bir caddede, soguk bir kaldirimda, acilar icinde bulur. Kolunu bile kipirdatamayacak kadar cani yaniyordur. Yardim istekleri yalnizca birer inilti halinde dökülür dudaklarindan. Ardindan da kendini sonsuz gibi görünen bir bosluga birakir.
Ufak bir inleme sesiyle irkilir Asiya. Duydugu sesle arkasini döner. Yerde hareketsiz yatan adam onu endiselendirmistir ve icindeki yardim etme istegine karsi koyamaz. Onu alip evine götürdügünde basina geleceklerden habersizdir...
Mesafe tanimaz ask, zamani yoktur. Ansizin gelir ve kapilirsin ona, kacamazsin. Umdugunu bulamadiginda arkani dönüp gidemezsin, vazgecmek o kadar da kolay degildir. Sadece beklemek gerekir bazen. Sadece sabretmek...
Bu hikayede sabretmek ve beklemek Asiyaya düsmüstü. Alinin payinda ise bitmeyecekmis gibi görünen acilar icinde kalmak vardi... Türkiyeden Azerbaycana uzanan bu askta bazen sevindiler, bazen de fazlasiyla üzüldü onlar. Ama hic vazgecmediler. Önlerindeki engelleri asarken onlar, yeni asklarin dogmasina da yol actilar.
Su bir gercek ki,onlar birbirleri olmadan nefes dahi alamazlardi