Süreyya, Amasyada yasayan ünlü bir Miralayin kizidir. Güzelligi ve özellikle de sahane gözleri, siirlere konu olmustur.
det ve geleneklerine bagli ve köklü bir ailenin en kücük kizi olan Süreyya, aslinda sözlüdür. Ancak sözlüsü ile evlenmeyi reddeder ve Ankara Üniversitesi Tip Fakültesinde okuyan, Afgan asilli ve o devrin Afgan Kralinin yegeni olan, Zaki adinda bir gence asik olur. Ask karsiliklidir. Cok güclü karaktere sahip bu iki gecin tutkulu asklari ve ask yolunda verdikleri mücadele, karakterlerine uygun olarak cok güclüdür.
Zaki, Süreyyayi da alip Afganistana dönmek zorundadir. Cünkü Afgan Krali böyle emretmistir. Afganistanin alev alev yandigi bu dönemde bu iki gencin cektigi sikintilar, Afgan Kralinin tahttan indirilmesi ve Rus Isgali; Zakinin vatanina bagliligi ugruna verdigi mücadelede kaybolan bu iki gencin büyük asklarini öldürememistir.
Bu kitabin özeti olamaz. Ancak okudugunuzda ne denli etkileyici bir hikaye oldugunu anlayabilirsiniz. Gercek bir hikayedir.
Yazar Naside Gökbudakin, yasananlarin coguna sahit oldugu bu roman, yine onun akici kaleminden sunulmaktadir.
