Psikiyatrist Engin Gectan Zamanede genis bir zaman araliginda, Türkiyede yasanan süreclere bakiyor, toplumun ve bireylerin degismesine dair tespitlerde, yorumlarda zaman zaman da önerilerde bulunuyor. Otorite, öfke, sikismis kizginliklar, persona ve gölge, özerklik, kimlik sorunlari, cocuk yalnizligi gibi konularda söz alirken klinik deneyimlerinden gözlemler de aktaran Gectandan zamane hallerine bilgece bir bakis.
Askeri darbenin ardindan otorite figürlerine ve kurumlarina karsi tepkiler sindirilmisti, ama daha uzun vadede bunun yerini farkli ve coklu dinamikler aldi. Artik siyasi ya da toplumsal bir kutuplasma oldugunda, sasirtici bir hizla karsit bir kutup odagi olusmakta. Bu bir bakima yogun bir dinamizmin de ifadesi, tabii beraberinde bir soruyla birlikte. Bu dinamikler bizi ileriye dogru mu tasiyor, yoksa kisirdöngüye kapilip sürüklenmemize mi neden oluyor Yönetilen ülkeden neredeyse bagimsiz, kendi kendini ileriye tasiyan bir baska ülke de var gibi. Psikoterapide de zaman zaman mehteran yürüyüsüne benzer bir sürec yasandigindan benim icin oldukca bildik. Askeri darbe olmasaydi neler yasardik sorusunun cevabini ise hicbir zaman bilemeyecegiz.
Engin Gectan genis bir zaman araliginda, Türkiyede yasanan süreclere uzmanlik alani olan psikiyatri perspektifinden bakiyor, toplumun ve bireylerin degismesine dair degerlendirmeler ve yorumlarda bulunuyor.
Otorite, öfke, sikismis kizginliklar, persona ve gölge, özerklik, kimlik sorunlari, cocuk yalnizligi gibi konularda söz alirken ayni zamanda klinik deneyimlerinden gözlemler de aktaran Gectandan zamane hallerine yillarin birikiminden bir bakis.
