Makalin bize getirdigi ötelerin havasi, daha cok Ingilteredendir. Uzun bir süre kaldigi Ingilterede gerek, Londra ve gerekse Londra cevresi onun gözlemlerine konu olmustur. Ingiliz uygarligi, egitimi, insancil davranislari Makali etkileyen konular arasindadir. Bir de Ingiliz köylülerini ziyaret ettiginde icini sarsan burukluk bize yansimaktadir. Makal, Ötelerin Havasinda yalnizca bir gözlemci davranisini ortaya koymustur. Oralari göremeyenler ya da gidip de görme olanagi bulamayanlar icin bu kitapta iyi gözlemlerin bulundugunu, iyi görüntüleri bulacaklarini belirtmek isterim...
Makal, bir sürü ayrintilarla doldurmamis kitabini. Tarih ve cografya kitaplarindan yararlanma yerine, gözleme, yani en saglam olana basvurmus. Bircok gezi yazisinda alistigimiz, bilmem ne müdüründen alinan sikici istatistik rakamlar da yok. Gercekci bir yazarin tutmasi gereken yolu tutmus, duygusalliktan kacinmistir. Ötelerin tatli, düzenli uygarlik havasi, sececegi adamlari bir takim hayvan resimlerine bakarak secen, buralarin bulanik, örümcekli havasini unutturamiyor. Köylülere ögüt vermek icin kurulan duygusal köy bakanliklarini unutturamiyor, aci aci düsünüyor insan...
Mahmut Agabey hep köyü anlatti. Bu kez de, köylülerin köylerini tasidiklari, bir baska deyisle irgatliga gittikleri Öteler dedigi Avrupayi anlatiyor. Bu betikte Burayi ve Öteyi göreceksiniz ve yasayacaksiniz. Ne mutlu, Mahmut Hocamin bunu da yazmasi bir ödevdi bence.