Bugünün dünyasina derin bakan gözlerin elbet varacagi sonuclardan biridir bu. Hz. Hüseyin, Hz. Hasan ve karsilarinda Muaviye... Kerbelada yasananlar, evveliyle de, ahiriyle de bir atestir insanogluna... Öyle bir atestir ki, Allahin buyurdugu, Resul-ü Ekremin cagirdigi yolun isigi ile bunun tam karsisinda duran ve yapip ettikleri kendine süslü gösterilmekle igreti hayati Seytani bir hirsla arzulayip sapan Muaviyenin karanligi vardir onda. Bu iki unsurdan isigi secip, dahasi ona gönülden bir baglilikla yönelen ve ürperen kalpler ile karanliga saplanip kalan, onu taparca seven ve dünyevi arzulari ugruna bütün güzellikleri yerle bir eden arasindaki mücadele bütün bir dünya tarihidir ayni zamanda. O yüzdendir ki ülkemizin yakin tarihine bakildiginda dahi bu bilginin tecellileri rahatlikla cikar karsimiza. Dogruluktan, iyilikten, güzelliklerden ayrilmayanlar ile karanligi, zulmü, kötülügü kurankurgulayan insanlarin mücadelesinde kazanan Hüseyin olmadikca Her Yer Kerbala olarak kalacak maalesef... Öyleyse umut da, cagri da, zulme ilimle karsi koyma ve kötülügü güzellikle savma da Ehl-i Beytten ürpererek ögrendiklerimizde sakli... Sadik Yalsizucanlar, bu konu üzerine birbirinden degerli isimlerle gerceklestirdigi söylesileri cem ettigi Kerbela-Fatimanin Gözyasinda insanlik tarihinin bu en büyük zulmünden ögrendigimiz aci bilgi ile bir isik düsürüyor bugünün Türkiyesine ve dünyasina...
