Bilimin tespitine göre bes milyon yillik tarihinde insanlik, sirasiyla sihirsel, mitolojik, teolojik, felsefi, dinselden gecerek M.S. 18. asirdan itibaren bilimsel ve akilci düsünmeye ulasmistir. Bilimsel ve akilci düsünme, bilimin olgu, obje ve olay üzerinde kendi yöntemiyle buldugu gercek bulgu ve bilgilerle aklin yaptigi düsünmedir. Iste bu dönemden sonra artik hicbir sey kendisini bilimin malzemesi olmaktan kurtaramamaktadir. Bilim bir bütündür, bir kismini alip diger kisimlarini almamak imkansizdir. Bu muvaceheden olarak dinler ve onlarin kutsal metinlerinin icerikleri ilgili bilim dallari tarafindan incelenmekte ve her gecen gün onlarin üzerinde calisan yeni bilim dallari ortaya cikmaktadir. Bu bilim dallarindan olarak bilim dünyasinda 1960li yillardan sonra Siyasal Teoloji adli disiplin dogmus ve cok miktarda literatür üretilmistir. Fakat ne yazik ki her alanda oldugu gibi bu alanda da cesitli ama cagimizda gecersiz nedenlerle Müslümanlar ama özellikle Türkiye cagi yakalayamamistir.