Tarih korku dolu anlara milyonlarca kez ama cesaret-kahramanlik dolu zamanlara bir o kadar az taniklik etmistir. Insanlik tarihinin her ugraginda, egemen tarafindan aracsallastirilan temel insani duygu durum Korku ve onun tarafindan pekistirilen ise egemenin tiranliginin sürekliligidir.
Mücadelenin önemli araclarindan birisi olan yumusak güc politikasi insani bir duygu olan korkunun karsitlarin birligi diyalektik yasasi temelinde düsmanin uyguladigi yildirma, sindirme korkusuna karsi cesitli taktik üretme, bu temelde genis manevra alani ve manevra kabiliyeti yaratmakla olusmustur.
Karsi devrim gücü korkuyu bir sindirme, yildirma, insani korkuya esir düsürme, korkuya kul etmek icin kullanirken, devrimcilerin de korkuyu düsmana karsi koyma, cesitli taktikler üretme, manevra alanini genisletmek icin degerlendirmesi gereklidir.
Alevi düsmanlarinin Alevilere karsi kullandiklari en önemli silahi korku olmustur. Söz konusu korku silahi, Alevi cemaatinde cok sayida korkak, ödlek yarattigi, o korkak ve ödleklerin yüreklerinde tasidiklari korkulari Alevi halki icinde yayilmasina imkan olusturdugu gibi, Pir Sultan, Battal gazi, Nesimi, Hallaci Mansur, Bedreddin, Yunus Emre, gibi onlarca yigit savasci, direngen önder kisilikler de yaratmistir.
Nesimi gibi derisi yüzülürken bile düsmana biati reddeden, Hallaci Mansur gibi, her türden iskenceye ragmen enel hak diyen, Battal Gazi gibi her kiliga girerek zalim Kadi dan hesap soran, Pir Sultan gibi su kanli zalimin ettigi isler diyerek ölümsüzlesen, Yunus gibi demi devran yapan, Alevi Dedelerinin soyundan geldigini iddia ettikleri, 70 bin kisi ile yola cikip 70 kisi ile Kerbelada kalan, Yezit tarafindan susuz birakilarak, yürekleri catlatilan, kafalari kesilen, yine de zulme teslim olmayan, ailesi ve bütün cevresi ile sehit düsen Ehli Beyt, Alevilerin gecmisidir...